Elektrikli araçlar geliştirmek isteyen Avrupa Birliği’nin yoğun baskısı altında olan Sırbistan, madenlerin yarattığı çevre tehdidini tartışıyor.

Sırbistan’ın batısındaki Loznica kentinin yakınındaki köy, dik eğimli çatıları olan boş evleri ve ıssız yollarda başıboş dolaşan hayvanlarıyla kovboy filmlerindeki sahneleri hatırlatıyor. Gornje Nedeljice köyünün sakinleri, mülklerini çok uluslu İngiliz-Avustralya şirketi Rio Tinto’ya sattı. Dev maden şirketinin araştırmacıları, 2004 yılında Jadar ırmağının yakınlarında “Jadarit” adını verdikleri yeni bir cevher keşfetti. Bu cevherin, lityum ve bordan istisnai biçimde zengin olan bileşimiyle, elektrikli motorların imalatı için bu elementlere giderek daha da artan gereksinimi karşılayabileceği düşünülüyor.

Avrupa Parlamentosu, yeni benzinli veya dizel arabaların satışının 2035’ten itibaren yasaklanmasını geçen 8 Haziran’da oylayarak kabul etti. Bunun üzerine, gelecek öngörüleri konusunda görevli olan Başkan Yardımcısı Slovak Maroš Šefčovič, Avrupa Birliğinin önüne yeni bir hedef koydu: 2025’e kadar dünyada Çin’den sonra lityum pil üreten ikinci bölge olmak. Oysaki Avrupa bugün gereksinim duyduğu lityumun neredeyse yarısını ithal ediyor ve bu ihtiyacı karşılama yollarını çeşitlendirmek zorunda. Bu durum da Brüksel’deki İç Pazar, Sanayi, Girişimcilik ve KOBİ’ler Genel Müdürlüğü’nün, Rio Tinto’nun Sırbistan’da yatırım yapmasını neden desteklediğini ortaya koyuyor.

Rio Tinto’nun Sırbistan’da maden faaliyetleri sürdürmesi ülke genelinde kitlesel protestolara neden oluyor. Vucic hükümeti, madenleri yabancılara satmaktan dolayı hain ilan edilirken ülkenin ekolojik yapısının büyük zarar görecek olması vatanseverlerin, çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının sert tepkilerine sahne oluyor.