Sihirli Mermi
Türkiye’de uzun zamandır süregelen ekonomik kriz, yüksek faiz ve yüksek enflasyon, düşük maaşlar, düzensiz göç ve kayıt dışı mülteci sorunu, konut/barınma sorunu, kara para trafiği, vergi adaletsizliği, yetersiz beslenme, sağlık ve tedavi sorunu, adalet, yüksek kiralar gibi çok üst düzey ve acil çözülmesi gereken sorunlar var. Bunlara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan üst üste seçim zaferleri yaşıyor. Erdoğan, ülkedeki sorunlardan ve sorunlardaki payından hiç bahsetmeyip kendisine bağlı medya ve troller aracılığıyla sorumluluğu hep hükümeti dışındaki faktörlere atıyor. ‘Avrupa bizi kıskanıyor’, ‘şaha kalktık’, ‘kriz bizde değil onlarda’, ‘ülkemizi bölemezler, ezan susmaz’ gibi sloganlarla kötü giden ne varsa ‘dış mihrakların oyunudur…’ diyerek halkı, daha doğrusu kendi seçmenini ikna ediyor. Bu nedenle, Erdoğan’ın medya aracılığıyla halkı etkilemeye çalışması, Sihirli Mermi- Hipodermik İğne Kuramının bir örneği olarak görülebilir

Amerikalı siyaset bilimci ve iletişim teorisyeni Harold Dwight Lasswell, (1902-1978) uluslararası ilişkiler, politik psikoloji, siyaset ve iletişim gibi birçok alanda yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Pek çok alanda çalışmaları bulunan Lasswell’in iletişim alanına yaptığı en büyük katkılardan biri “Lasswell İletişim Modeli”dir (Düz Çizgisel İletişim Modeli). Bu modelde iletinin kim tarafından söylendiği, ne söylendiği, kullanılan kanal, ulaşılmak istenen hedef kitle ve etki alanı önemlidir. Lasswell’in iletişim alanına diğer katkısı ise, “Hipodermik İğne” veya “Sihirli Mermi” olarak anılan kavramıdır. Hipodermik iğne, medya iletileri konusunda oluşturulan bir kuramdır. Bu kurama göre iletiler, her birey tarafından aynı şekilde algılanır ve her bireye belirli bir düşünceyi aşılamayı hedeflemektedir. Böylece iletiler, bireylerde tutum değişikliğine yol açmaktadır. Bu bağlamda kitle iletişim araçları etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
Hipodermik İğne Kuramı, iletişim teorisinde, medya mesajlarının izleyiciler üzerinde etkili olduğunu ve mesajların, alıcıların düşünce ve davranışlarını doğrudan etkileyebileceğini öne sürer. Ancak, bu modelin basit bir şekilde her zaman gerçeklikle örtüşmediği ve eleştirel bir perspektife ihtiyaç duyduğu da unutulmamalıdır. Bu kuramın ortaya çıkışındaki temel neden 1. Dünya Savaşı sırasında kitle iletişim araçlarının propaganda amacı ile kullanılması ve kitlelerin istenilen yönde hareket etmesini sağlamasıdır. Kurama göre kitle iletişim araçlarının mesajlarına maruz kalan kitleler, pasif bir şekilde konumlandırılarak maruz kalınan mesaj doğrultusunda hareket etmişlerdir. Toplumdaki egemen güçlerin kitle iletişim araçları, ilettiği mesajlar ile hedefine enjeksiyon yapan bir iğne ve sihirli bir mermi gibi doğrudan, anında ulaşarak toplumu etkilemektedir. İnsanlar, bu araçlardan gelen mesajları sorgulamadan kabul etmektedir (Çakı, 2019).
Hipodermik İğne Kuramı, kitle iletişim araçlarının halk üzerindeki etkisini ve etkisinin hangi boyutlarda olduğunu gösteren, özellikle siyasal iletişim alanında sıkça kullanılan bir kuramdır.
Kurama göre bir kaynak tarafından tüm alıcılara gönderilen her mesaj, uyarıcı bir etki gösterir ve doğrudan etki eder. Bu durumda kitleler birer pasif alıcıdır.
Bu kurama göre her bir mesaj, tıpkı hastalara hastalıklarının kısa süre içinde tedavisi için damar yoluyla iğne vurulması gibi doğrudan hedef kitlenin zihninde etki yaratmak için verilir.
Hipodermik İğne kuramı, bu yönünden daha çok “her mesajın sorgulanmadan alınabileceği” yönüyle önemlidir. Kitlelerin iknası ve algısının belirli bir yöne çevrilmesi konusunda aslında çok fazla çaba harcanmasına gerek olmadığını belirten bu kuramda, alıcıların herhangi bir kitle iletişim aracından verilmiş herhangi bir mesaja rahatlıkla inanabileceğini göstermektedir. Özellikle günümüz dünyasında sosyal medya kullanımının önlenemez yükselişiyle birlikte kitle iletişim araçlarının sayısında da büyük bir artış yaşanmıştır. Sadece belirli medya kuruluşları, ana akım medya ya da devlet değil herhangi bir vatandaş da kitle iletişimi sağlayabilecek donanıma erişmiştir. Bu, haliyle medyanın kontrolünü ve bilginin sağlığı, güvenirliği, ölçümlene bilirliği gibi çeşitli konu başlıklarına da ortaya çıkarmıştır. Hipodermik İğne kuramında da bundan bahsedilir. Kaynağın ne ve kim olduğunun herhangi bir önemi yok, herhangi bir kitle iletişim aracı üzerinden yapılan mesaj ya da propaganda, halk üzerinde bir hastaya vurulan iğne kadar etkili olur. Haber ya da içerik her ne kadar güvenilir olmasa da belirli bir etki yaratır. Bu etki, bazen bir krizi doğurabileceği gibi bazen de büyük bir infial yaratabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekte var olan tüm olumsuzluklara rağmen üst üste seçim zaferleri yaşaması, medya iletişimi ve yönlendirme stratejileriyle birlikte açıklanabilir. Hipodermik İğne Kuramı’na göre, liderin söylemleri ve medya aracılığıyla iletilen mesajlar doğrudan halkı etkileyebilir ve bu etkiyle seçmen kitlesi bağlılığını sorgulamaksızın sürdürebilir.
Erdoğan’ın, ekonomik sorunlar gibi gerçek sorunlardan ziyade dış mihraklar, kıskançlık ve ulusal gurur gibi konulara odaklanması, bir tür algı yönetimi ve dikkatin odağını değiştirme stratejisi olarak görülebilir. Bu durumda, medya aracılığıyla iletilen bu mesajlar, seçmen kitlesinin algısını yönlendirmekte etkili olabilir.
Ancak insanların hepsi aynı değildir ve bazı insanlar farklı arka planlara, deneyimlere ve görüşlere sahiptir, bu nedenle herkes aynı şekilde bir mesaja tepki vermez. Ayrıca, toplumda az da olsa farklı medya kaynaklarının varlığı, insanların bilgiye farklı açılardan ulaşmasını sağlar. Bu yüzden Erdoğan’ın zaferleri sadece Hipodermik İğne etkisiyle sınırlı değildir.
Türkiye’de insanların en az 2/5’inin hala kendi deneyimleri, değerleri ve araştırmaları doğrultusunda da bilgiye tepki verebildikleri gerçeği görmezden gelinemez. Bu nedenle tek liderin herkesi aynı şekilde etkileme gücü sınırlıdır. Toplumsal dinamikler çok katmanlıdır ve birçok faktör etkilidir.
Son seçim sonuçları da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarını sürdürmesinde bazı başlıkları öne çıkarmıştır:
- Algı Yönetimi ve Mesaj Kontrolü: Erdoğan, medya aracılığıyla kendi mesajlarını kontrol etme ve halka doğrudan ulaşma konusunda başarılı olmuştur. Özellikle, televizyon ve diğer kitle iletişim araçları üzerinden düzenli olarak halka seslenmesi ve kendi perspektifini vurgulaması, Hipodermik İğne etkisi yaratabilir. Mesajları genellikle ekonomik sorunlar yerine ulusal gurur, dış tehditler ve güvenlik gibi konulara odaklanır.
- Medya Kontrolü: Erdoğan’ın hükümeti, medya kuruluşlarının büyük bir kısmını kontrol etmiştir. Bu durum, iktidarın mesajlarını güçlü bir şekilde iletebilmesine ve muhalefetin sesini bastırabilmesine olanak tanır. Bu medya kontrolü, hükümetin istediği mesajın topluma şırınga edilmiş gibi yayılmasına katkıda bulunmuştur.
- Politik İletişim Becerisi: Erdoğan’ın politik iletişim becerisi, halkla doğrudan iletişime geçme yeteneği ve karizmatik lider imajı, Hipodermik İğne etkisini artırabilir. Halka hitap ederken duygusal bağ kurma yeteneği, destekçileri üzerinde güçlü bir etki bırakmaya devam etmektedir.
Ancak, bu faktörlerin yanı sıra toplumun heterojenliği, medya çeşitliliği ve bireylerin farklı sosyal ekonomik koşullara sahip olmaları gibi pek çok faktör de iktidarın sürdürülmesinde rol oynar. Herkes aynı şekilde bir mesaja tepki vermez ve farklı sosyal gruplar, medya tüketim alışkanlıklarına ve deneyimlere sahiptir. Bu nedenle 22 yıllık iktidar sürekliliğini tek başına Hipodermik İğne modeliyle açıklamak yetersiz kalabilir.
Çok güncel bir konu örneği vermek gerekirse; Erdoğan ilk iktidara geldiğinde vizesiz Avrupa vaadinde bulunmuştu. Bugün gelinen noktada Schengen vizesi almak neredeyse imkânsız oldu, hatta T.C. pasaportuna vize istemeyen Batı Balkan ülkeleri bile vize rejimlerini sertleştirdi, gümrük protokollerini arttırdı. Kimlikle seyahat yalan oldu. Sırbistan, Arnavutluk, Moldova bırakın kimlikle girişi, Pasaportlu girişleri bile engeller oldu. Makedonya ve Arnavutluk hatta Sırbistan sınır kontrollerini arttırırken, T.C. pasaportu sahiplerinin gümrükte ibraz etmeleri zorunlu belge sayısını arttırdılar. Fakat Erdoğan bunu kamuoyuna “Avrupa Birliği bizi kıskanıyor, önümüzü kesmek istiyor, İslamofobi de etkin ve haliyle Avrupa Birliği’ne aday ülke statüsündeki devletlere baskı yapıp vatandaşlarımıza zorluk çıkartıyorlar” gibi bahaneler üreterek anlatıyor ve seçmenindeki desteğini koruyor. Oysa yapılan araştırmalar ülkede en az seyahat eden, pasaportsuz, yurtdışına gitmemiş çoğunluğun da Erdoğan’ın seçmen tabanında yer aldığı görülüyor. Vize sorunsalı özünde bile bazen artarak süren seçmen desteğini tamamen Hipodermik İğne olarak niteleyemeyiz elbette, ancak Vize sorununda bile Erdoğan’ın iletişim stratejileri ve halkı etkileme yöntemlerindeki Hipodermik İğne Kuramının ağırlığını görebilmek açısından da bize bir bakış sunduğu ortadadır.
Yukarıda da aktardığımız gibi Hipodermik İğne kuramına göre bir kaynak tarafından tüm alıcılara gönderilen her mesaj, uyarıcı bir etki gösterir ve doğrudan etki eder. Bu durumda kitleler birer pasif alıcıdır. Erdoğan bunu nasıl kullanıyor?
- Dış Tehdit Algısı ve Milliyetçilik: Erdoğan’ın “bizi kıskanıyorlar” ve “önümüzü kesmek istiyorlar” gibi ifadelerle dış tehdit algısı oluşturması, milliyetçilik duygularını körükleyebilir. Hipodermik İğne modeli, liderin bu tür bir retoriği kullanarak halkı etkileyebileceğini öne sürer. Bu, seçmen kitlesini birleştirmek ve liderin politikalarını desteklemelerini sağlamak amacıyla kullanılabilir.
- İslamofobi ve Dinî Duygular: Erdoğan’ın “İslamofobi” gibi kavramları kullanarak, içeride ve dışarıda dini birlik ve dayanışma duygularını kuvvetlendirmesi de Hipodermik İğne etkisinin bir yansıması olabilir. Dinî referanslar ve söylemler, belirli bir seçmen kitlesinin duygusal olarak etkilenmesine ve liderin politikalarını savunmasına neden olabilir.
- Medya Kontrolü ve Mesaj Yönetimi: Erdoğan’ın hükümeti, medya üzerinde güçlü bir kontrol sağlamıştır. Bu, istediği mesajları daha etkili bir şekilde iletebilmesine ve eleştirilere karşı kendi bakış açısını güçlendirmesine olanak tanır. Hipodermik İğne modeline göre, liderin medya aracılığıyla halka ulaşma gücü, toplumu etkileme potansiyelini artırabilir.
Ancak, bu analizde Hipodermik İğne modelinin sınırlamalarını anlamak da önemlidir. İnsanlar farklı arka planlara, deneyimlere ve görüşlere sahip olduğu için herkes aynı şekilde bir mesaja tepki vermez. Ayrıca, toplumda farklı medya kaynaklarının varlığı, insanların bilgiye farklı açılardan ulaşmasını sağlar. Bu nedenle, Erdoğan’ın iletişim stratejilerinin etkisi daha karmaşık bir tabloya sahiptir.
Formun Üstü
Kaynaklar:
- Yasin Budak – Süleyman Karaçor (Kitle İletişim Kuramları, Çizgi Kitabevi) Lasswell’in 5W Modeli – s.70-72
- T.C. Belgrad Büyükelçiliği ve Üsküp Büyükelçiliği sosyal medya hesapları