Mihri Belli’yi Sonsuzluğa Uğurladık

Mihri Belli’yi sonsuzluğa uğurladık. Ne desek az, ne yazsak yetersiz kalacak biliyoruz. Bu yüzden Mihri Belli’yi kendi konuşmasıyla uğurluyoruz…

Mihri Belli

Mihri Belli: Arkadaşlar, Marksizm yaratıcılıktır. Leninizm yaratıcılıktır. Ne yapmış, Marks? Bir teori yaratmış. Kapitalizmi tahlil etmiş. Ve kaçınılmaz ola­rak toplumun ne yöne gittiğini ve oluşan proletarya­nın tarihsel işlevini ayrıntılı olarak koymuştur. Bu ya­ratıcılıktır. Lenin ne yapmış? Emperyalizm çağında Marksizmi tahlil etmiş, teorik çözümler ortaya koy­muş ve bunların doğru olduğunu da Büyük Ekim Devrimi’nde ispat etmiştir. Marksizm yaratıcılık ise, sen de yaratıcı olmakla yükümlüsün.

1900’lerde Sovyetler Birliği’nde bu şekilde yapıl­dı diye illa bizim bunu aynen kopya etmemiz yaratı­cı Marksizm değildir, görüşüne vardım. Burada isim önemli değildir, İsterseniz “zamazingo” deyin parti­nin adına, ne derseniz deyin. Çizgisi nedir, ne yapı­yor? Odur önemli olan. Onun için ben isim üzerin­de durmadım. Bir gerçekle karşı karşıya idik. Ameri­kanın uydusu olmuştuk resmen. Çoğulcu, çok partili sistem doğrudan doğruya, sağa açık, sola kapalı bir sistem olarak, yobazına ve demokrasi düşmanı un­surlara olanak sağlamıştı. Bu demokrasi değildi. Bu durumda bütün yurtsever güçleri seferber etmek bir görevdi. Ve bugün de bu görev vardır. 1960’Iarda bir YÖN dergisi çıkıyordu. Başında Marksist olmayan ama samimi yurtsever ve anti-emperyalist olan Do­ğan Avcıoğlu vardı. Bu bizimle güç birliği yapmağa hazırdı. Ona “Yok kardeşim, ben gizli KP üyeleriyle konuşurum, başkasıyla konuşmam” mı diyecektim? Bir gençlik hareketi vardı devrimci coşku dolu. 1965 seçimlerinden sonra TİP Meclise kapanmıştı, Meclis­te nöbet bekliyordu. TİP, “Türkiye’de demokrasi var­dır, işte biz meclisteyiz ya, daha ne İstiyorsunuz!?” tu­tumuna girmişti. “Sokağa çıkmayın faşizm gelir!” tutumuna girmişti. Pasifliği temsil ediyordu. “Sosyalist­lik seçimden seçime bana oy vermektir” demeye ge­tiriyordu. Buna karşı çeşitli yönlerden anti-emperyalist ve anti-faşist bir akım gelişiyordu. Bunlar arasın­da güç birliği söz konusuydu, Ve bu güç birliğine önderlik etmek doğrudan doğruya bize, Marksist-Leninistlere düşüyordu. Yani Komünist Partisi içinde sağlam ne varsa onu temsil etmek durumunda olan bizlere düşüyordu. Biz buna soyunduk. 69 yılında bizim eve sık gidip gelen Veli Kasımoğlu diye bir ar­kadaş vardı. Yolda bunu MİT’çiler çeviriyor. Alıp bir MİT evine götürüyorlar. Karşısına bir Albay çıkıyor. Veli’nin eski soyadı Dolu idi. Albay diyor ki; “Veli Dolu, biz seni 40’lardan beri tanırız, iyi zamanda or­taya çıkarsın. Zor günlerde ortadan kaybolursun”. Bunları anlatan Veli’nin kendisi. “Şimdi Mihri Belli’nin evine dadanmışsın, sık sık gidip geliyorsun. Söyle ona, bu memlekette Türk yurtseverliğini teke­line alarak biz adama komünist rejim kurdurmayız”. Anlamış kerata meseleyi.

Bizim çizgimiz Türkiye yurtseverliğini tekelimiz­de tutmaktı. Türkiye yurtseveri olarak biz, Kürt so­runundaki tabular yıktık. En militan Kürtler bile ta­buları sineye çekiyorlardı. Bunların tavırları daha çok ulusal zulümden yakınma olarak nitelendirilebilir. Kökeninde Türk düşmanlığı yatıyordu. Burada mili­tan olarak faşizme karşı ve Kürt sorununda da de­mokratik çözümden yana savaşan insanlar, Kürt ol­sun Türk olsun Dev-Genç çatısı altında birleşmişler­di. Durum buydu. Kuşkusuz TİP de bu alanda bir şeyler yapma gereğini duydu. Mesela Doğu Miting­leri olumlu etkinlikti. Ama Doğu Mitinglerinde ilkel milliyetçiliğe bir hayli taviz verilmiştir.

Niçin TKP adını kullanmayıp meydanı boş bırak­tık. “Başkası kullanmış! Ne olmuş yani? Ona niye kar­şı çıkıyorsun” gibi bir tutum, tutum değildir. Burada isim misim o kadar önemli değildir. Özü önemlidir hareketin, ne koyarsan koy adını?

Tarihsel bir anda bütün yurtsever güçleri emper­yalizme karşı birleştirmek ve sosyalizm doğrultusun­da harekete geçirmek. Buydu durum. Yapılan buy­du, doğru politika buydu. Bugün de budur. Bugün de gerçekler vardır Türkiye’de. Müesseseler vardır, kurumlar vardır… Bütün bunları hesaba katmakla yükümlüyüz.

Mihri Belli

Mihri Belli